Duman üçüncü albümleri 'Seni Kendime Sakladım'la hayranlarıyla buluşuyor.
13.07.2005 (Hürriyet)
Bugün Türkiye'de rock müzikte kıpırdanmadan bahsediyorsak şüphesiz onların payı büyük. İkinci albümleri ile bir anda 7'den 70'e herkesin dikkatini çeken, gönlünü çelen Duman grubundan bahsediyoruz. Kendine özgü tarzları ile yeni bir önerme getirdikleri rock piyasasında arkalarından gelen onlarca müzisyeni de etkilemeyi başardılar.
Grup, geçen hafta uzun zamandır beklenen yeni albümlerini yayınladı. Konser albümlerini saymazsak 'Seni Kendime Sakladım' üçüncü albümleri. Murad Akad prodüktörlüğünde gerçekleştirilen albümde grup üyeleri yine kafalarına göre takılmış. 'Özgürlüğün Ülkesi' adlı sert üsluplu bir politik şarkı da var, alıştığımız Duman ezgileri de... Anlaşılan yine çok can yakacaklar. Duman'la röportaj yapmak zordur diyenlere bu satırlar cevap olsun, hiç korkulacak adamlar değilmiş!
Sizinle daha önce röportaj yapan arkadaşlarım "Allah yardımcın olsun, çok zor konuşurlar" dedi. Konuşmayı sevmeyen adamlar mısınız hakikaten? "Biz şarkılarımızı yapıyoruz, orada derdimizi anlatıyoruz, daha ne söyleyelim"mi diyorsunuz?
Kaan: Yaptığımız müzik ne demek istediğimizi yeterince anlatıyor. Albümle ilgili anlatılması gerekenleri anlatıyoruz tabii röportajlarda. Nasıl kaydettik, nasıl oluştu, ne değişiklikler var vs... Ama parçaların içeriği ile ilgili konuşmayı sevmiyoruz. Kimsenin hayal gücünü daraltmaya gerek yok.
Batuhan: Bir de ilk röportajda anlatmak keyifli ama röportaj sayısı arttıkça keyif de azalıyor ister istemez.
O zaman ilk röportajlardan birini yapan muhabir olarak şanslı sayılabilirim.
Batuhan: Bakalım, hep beraber göreceğiz.
Başlıyoruz o halde... Bir önceki albümden bugüne 2,5 sene geçmiş. Uzun sayılabilecek bir ara. Nerelerdeydiniz, neler yaptınız?
Kaan: Aslında ara o kadar da uzun değil. Birinci ve ikinci albüm arasında daha uzun bir ara vardı. Bu sürede bolca konser verdik. Sonra konserleri keselim, stüdyoya girelim dedik. Tamamen kendimizi hazır hissetmemizle ilgili bir şey.
İkinci albümde çok iyi bir çıkış yakaladınız. O albümün başarısı üzerine yeni bir adım atarken "Ya bu albümün gölgesinde kalırsak" diye korktuğunuz oldu mu?
Kaan: Hiç öyle kaygılarımız yok. Çünkü ilk albümden beri aynı formülü uyguluyoruz. O da hoşumuza giden şeyi yapmak. Ne dinleyiciyi çok fazla düşünüyoruz ne de piyasayı. Eğlendiğimiz şarkıları yapıyoruz. Artık seven seviyor, sevmeyen eleştiriyor. Biz hep müzik yapacağımız için beğenilsin, beğenilmesin bizim için bunun bir anlamı yok.
Batuhan: Aslında kitle genişledikçe sorumluluk artıyor. Bizi seven birilerinin olduğunu hissettikçe daha keyifle yapıyoruz müziğimizi.
Zaman zaman biz nasıl böyle bir başarı yakaladık, insanlar bizde neyi sevdiler diye düşünüyor musunuz? Tam 7'den 77'ye durumu söz konusu.
Kaan: Müziğin yaşı yok. Demek ki yaptığımız müziği seviyorlar.
İlk çaldığınız zamanları gözünüzün önüne getirin. O zamanki heyecanınızdan şimdilerde bir azalma var mı? Ya da bir değişme?
Batuhan: Bu kadar çok sevenimiz varken heyecanın kaybolması zor. Daha iyi bir noktadayız hatta. Bir hayalimiz vardı. Şimdi o hayalin içinde devam ediyoruz.
Albümde ilk dikkati çeken şarkı bir Amerika eleştirisi 'Özgürlüğün Ülkesi.' İlk defa bu kadar politik bir şarkı öylüyorsunuz.
Kaan: Aslında bu ilk değil. İlk albümde Dönek, ikinci de Manası Yok ve Masal vardı. Tavırdaki netlik, tamamen konunun hassasiyeti ile ilgili.
Müzikal olarak nasıl farklar var bu albümde?
Ari: Bu, farkında olmadan zamanla çala çala gelişen bir şey. Biz nasıl geliştiriyorsak kendimizi, kayıtları yapan Levent de yeni aletler alıyor, yeni teknikler geliştiriyor. Hepimiz ortak bir ilerleme kaydediyoruz.
Konserlerdeki soundu albümlerde yakalayabiliyor musunuz? Memnun musunuz kayıt sonuçlarından?
Ari: Her şarkının stüdyo ortamında kendi içinde bir macerası oluyor. Ortada daha hiçbir şey yokken senin kafanda bir sound oluyor. İster istemez onu ne kadar yansıtabileceğini merak ediyorsun. o macera bir şekilde bitiyor. Sonuç beklediğin gibi de olabilir, daha kötü de olabilir. Ama bizde bir memnuniyetsizlik olmadı.
Batuhan: Konserlerde seyirciden gelen acayip bir adrenalin var, bu da bizim performansımızı çok daha güçlendiriyor. Stüdyoda yalnız başına çalıyorsun. Konserdeki performansı göstermek için ayrıca bir konser albümü yaptık.
Albümde ilk kez Kaan dışında Ari'nin de iki şarkısı var. Nasıl dahil oldular onlar albüme? Batuhan, sen de bir şeyler yazıyor musun?
Ari: Bu planlanmış bir şey değildi. Provalarda gündeme geldi, bir bakalım dedik. Sonra hoşumuza gitti ve koyduk. Batuhan'ın da ikinci albümde vardı bestesi.
Yeni eklenen enstrüman var mı?
Kaan: Hayır, yok. Bildiğiniz enstrümanlar. Ama olmayacak diye de bir şey yok. Mesela Batuhan derse ki "Ben kemanı yedim bitirdim" o zaman keman da konabilir. Bir de belki akustik bir çalışmada olabilir.
Ari: Bence albümdeki zenginlik enstrümanların sayısına göre çıkmıyor ortaya. Gitarı bir yerde öyle bir çalarsınız ki, keman gibi gelir sesi. Ya da öyle bir vokal yaparım ki kemanı da duyarsınız içinde...